Sonsuza Dek Sürecek Bizim Aşkımız Biz Galatasaraylıyız!

Sonsuza Dek Sürecek Bizim Aşkımız Biz Galatasaraylıyız!

18 Ağustos 2011 Perşembe

Allah'ını Seven Futbolun Üzerine Toprak Atsın!

Şike soruşturmasında en kritik dönemeci 15 Ağustos 2011 Pazartesi günü dönemedik.Evet yanlış okumadınız dönemedik dedim çünkü Türkiye Futbol Federasyonu başkanı ve üyeleri o dönemecin arkasını görme cesaretinde bulunamadılar...

Türkiye'de her adaletsiz olay için kullanılan "Burası Türkiye" mottosu bile bu ciddiyetsizliğin bu yüreksizliğin üzerini örtemiyor.Türkiye Futbol Federasyonunun açıkça şike ve teşviğin yanında durması artık taraflı tarafsız herkesin tepkisini göstermesine ve Federasyona olan güvenini bitirme noktasına getirmiştir.

15 Ağustos Pazartesi günü öyle bir skandala imza attı ki çok değerli! federasyonumuz önümüzdeki süreçte Türk futbolunu çok zor günler bekleyebilir.UEFA bu konuda nasıl bir tutum sergileyecek merak konusu...
Toplantı için ise tek cümle ile şu söylenebilir: "Dağ fare doğurdu!" Sen kalk Türkiye'nin en önde gelen otellerinden birinde rekor katılımlı bir toplantı düzenle ve herkesi tarihi kararlar alınacak şeklinde beklentiye sok ama öyle bir açıklama yap ki toplantı sonunda herkes hayal kırıklığı yaşasın...Yarısından fazlası madde ve bendlerle dolu "mızrağı çuvala nasıl sığdırdık" temalı bir konuşma yapmak ancak bu federasyonun icraati olabilirdi...

Karar vermekle hükümlü olan TFF en kolay yolu bile seçememiş kendisini uçurumdan aşağıya atmıştır.Önümüzdeki süreçte yaşanacaklar bu düşüşün ne kadar hızlı olduğunu gözler önüne serecektir.Türk Futbolu resmen şaibe altına girmiş ve geleceği hiçe sayılmıştır.Bazı kulüpleri kurtarmak adına Türk futbolu UEFA'nın önüne adeta "diyet" olarak atılmıştır!

Bunun altındaki düşünce "biz gidemiyorsak kimse gidemezsin" düşüncesidir ki ne denli gözlerin dönmüş olduğunun kanıtıdır!Şenes Erzik bu hafta içinde yaptığı açıklamalarla aslında kaderimizi çok net çizdi...
Düşünün bir Türk bu kadar olumsuz bir tonda konuşuyorsa UEFA'nın diğer delegeleri neler düşünür...

Açıklamanın detaylarına girelim girmesine ama nasıl çıkarız orası meçhul...Öyle bir cümle etti ki Sayın Aydınlar tutulacak savunulacak yanı yok."Kendisinden şüphe duyan takımlar Avrupa kupalarına katılmayabilirler"...
İşte biz bunu halk arasında "Cin olmadan adam çarpmak" deyimiyle tasvir ediyoruz.Kısaca Federasyon diyor ki:"Suçunuzu biliyorsunuz gitmeyin"
Suçu Federasyonda biliyor fakat ne olur ne olmaz diye soruşturmada ismi geçen kulüplerin Avrupa haklarına karışmıyor ki tazminat yükünden kurtulabilsin...

Birde aynı toplantının çıkışında Hüsnü Güreli Göksel Gümüşdağ ve M.Ali Aydınlar arasında öyle bir diyaloğa şahit oluyoruz ki evlere şenlik bir manzara çıkartıyor karışımıza...
"Beşiktaş'ı kurtardık sayemde."Teşekkür etmeleri lazım, değil mi?" Başka kimsede yok ki, bu kadar şey, ııı, sonuç" cümleleri Hüsnü Güreli'nin ağzından birebir dökülüyor hemde kameralar önünde...Daha sonra bu konuşmanın yabancı sınırlaması ile ilgili olduğu şeklinde TFF'de bir düzeltme geliyor ki özrü kabahatinden büyük!Federasyonun görevi belli takımlara özel kurallar çıkarmak mıdır?Soru havada asılı kalmaya devam ededursun bugünkü bir haberi sizlerle paylaşalım:
4 SAAT GÖRÜNTÜYÜ TEK TEK İNCELEDİ
Uluslararası alanda hizmet veren adli kriminal kuruluş olan Ulusal Kriminal Büro, verdiğimiz görüntüleri tek tek inceleyerek konuşmaların kime ait olduğunu tespit etti. 4 saatlik çalışmada sesler tek tek analiz edildi. Hazırlanan rapora göre, "Beşiktaş'ı kurtardık sayende" diyen kişinin Hüsnü Güreli olmadığı, Güreli'nin bu söze karşılık, "Teşekkür etmeleri lazım, değil mi?" Başka kimsede yok ki, bu kadar şey, ııı, sonuç" dediği belirlendi.
GÜMÜŞDAĞ OLAMAZ, AYDINLAR'A AİT 
"Beşiktaş'ı kurtardık sayende" diyen kişinin görüntüler esnasında kapı arkasında kalmasından dolayı Mehmet Ali Aydınlar veya yardımcısı Göksel Gümüşdağ'dan birisinin olduğu ancak Gümüşdağ'ın çok tiz bir sesi olduğundan dolayı konuşan şahsın "çok kuvvetle muhtemel" vurgusuyla Aydınlar olduğunun tespit edildiği de raporda yer aldı. Ayrıca konuşmada "sayemde" değil, "sayende" kelimesinin kullanıldığı belirlendi. 
Kısacası paçalardan pislik akıyor,Hüsnü Güreli aslında hiç söylemediği bir cümleyi sahiplenmek mecburiyetinde hissediyor kendisini...Peki ama neden? İşte tüm rezaletin cevabı daha doğrusu cevapsızlığı bu soruda gizli...

Bu kadar mı para oldu her şey?Nasıl paraya endekslediniz tüm hayatımızı?İnsanların saf duygularının hiç mi önemi kalmadı sizin için?

Yazıklar olsun size ve sizi bu göreve layık görenlere!

Futbol ölmüştür beyler Allah'ını seven üzerine toprak atsın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder